31 Ocak 2012 Salı

İnsanlar, Artılar, Eksiler, Yaşananlar ve Yaşatılanlar Üzerine

         Ben , bazen çok cesurdum her rüzgarı arkama almasını bildim. Bazen çok ürkektim en ufak bir sesten bile irkildim. Bazen çok güçlüydüm her şeyi omuzlarımdan silktim. Bazen de çok güçsüzdüm şu anda olduğu gibi kaçmak istedim. Yalanlar üzerine kurulmuş hayatlar , insanların birbirlerini seviyormuş gibi görünmeleri , arkadan işler çeviren insanlar, yüzüne gülen ama arkanı döndüğün anda seni yerle yeksan etmek için uğraşanlar... Hoşnutsuzlar, bir teşekkürü bile çok görenler, takdir bilmeyenler, insanı hor görenler, dünyanın kendi etrafında döndüğünü sananlar, yalanlar , dolanlar,  insanın hayal etmesini bile çok görenler, seviyormuş gibi görünüp sevmeyenler, inanmadan inanıyormuş gibi görünenler, hayata bakışımı değiştirenler, en ufak bir mutluluğa dahi kendinden başkasını layık görmeyenler ,kıskananlar, kıskandıkları halde bunu kendine bile itiraf edemeyenler, dönüp dolaşıp yine ayağıma gelenler ,insanlar, insancıklar, insan görüntüsü altında ne idiğü belirsizler. Hepsinden ama hepsinden hayatımda bir parça var. Ve hayatımda en büyük kazıkları bu saydığım insanlardan yedim. Ben çok mu iyi biriyim ? Bilmiyorum . Tek bildiğim sadece insanları insan oldukları için sevdiğim. Herkesi boş ve temiz bir levha olarak gördüğüm . Bu yaşıma kadar yani...
       Hiç ummadığım insanlardan hiç ummadığım zamanda en büyük darbeleri aldım. Yıkıldım mı ? Evet . Ama her zaman toparlanmam için sebeplerim vardı. Pişmanlığa hayatımda yer yoktu. Ne yaptıysam arkasında durdum.Boynumu eğmedim,başım hep dikti.Bana acı yaşatanlarsa,( takdiri ilahi demek lazım ilahi adaletin zamanı tıkır tıkır işliyor) mutlaka bir yerde tökezlediler. Öyleki bir kaç ay önce canımı yakan adam arayıp telefonda hüngür hüngür ağladı. Mutsuz,huzursuz olduğunu , bütün problemin kendi olduğunu ,onun için fazla iyi olduğumu , hala onunla konuşarak iyiliğimle onu ezdiğimi söyledi.Benim kalbimi kırdığını şu hayatta hiçbir şeye layık olmadığını da ekledi. Bende her şeyin zamanla geçeceğini söyledim. Ben düzelirim alışığım çünkü. Hiçbir hatam yoktu bu ilişkide sadece uzun zaman sonra birine güvenmek istemiştim taki güvenilecek adam olmadığını fark edene kadar ! Ben sadece her şeyin geçeceğini yineledim. Mantıklı olmam onu daha da dibe batırdı. Kendini kötü hissetti beni aldatmış olmasına rağmen benim onu teselli etmem onu şaşırttı.  Sonra da dedi ki "Sakın bana beddua etme. Sen çok temizsin. Ağzından ne çıkarsa çıksın gerçekleşir.Ne olur beddua etme..." şaşırdım. Ben hayatım boyunca hiç kimseye beddua etmedim ki sana edeyim. Sen benim kalbimi kırdın, ben kırılan kalbi onarırım ama Yunus Emre'nin çok güzel bir sözü var :

                      Bir kez gönül yıktın ise bu kıldığın namaz değil,
                       Yetmiş iki millet dahi elin yüzün yumaz değil...


dedim bu sefer kötü oldu, hatta dedim ki Alvarlı  Lutfî bak ne söylemiş:

                           Sakın incitme bir cânı
                           Yıkarsın arş-ı Rahman'ı

beni istediğin kadar kır ama bana bu kalbi verenle sorulacak hesabın var. Bu sefer hıçkırıklara boğuldu. Ben bu adamın merhametli olmasını seviyordum ama bana hiç merhamet göstermedi aksine çok merhametsizce davrandı. Bazen insanları tam manasıyla tanıyamıyorum. Beni şaşırtacak bir durum mutlaka oluyor.Zamanla başkalaşım geçiriyorlar. Gün gelip hesap döndüğü doğruymuş. Herkes ektiğini biçer. Ben doğru yolumda ilerleyeceğim. Bildiğim yolda... Yunus Emre'nin de dediği gibi:


Sen doğru ol da!
Varsın sanan eğri sansın.
Lakin sakın unutma ki
Sen kendini bir şey sanmadığın sürece
Doğru İnsansın...

30 Ocak 2012 Pazartesi

Eskişehir' de Kış

Biz biraz dolaştık , gezdik eğlendik, fotoğraf makinelerimizi evde unutunca hiçbir anı kaydedemedik.  :( Elimizde kalanlardan bir kaç kare ...


Porsuk bile dondu

Bu da sevimli bir sokak köpeği
Adalar'daki sokak müzisyenleri(Kar yağdıktan sonra bembeyaz oldular)

Kurşunlu Külliyesi

Kurşunlu Külliyesi

Kurşunlu Külliyesi
Kurşunlu Külliyesi

Kurşunlu Külliyesi Kütüphanesi
Kurşunlu Külliyesi
Osmanlı Evleri
Tavla Müsabakası :)
Tutmayan fallar :)

29 Ocak 2012 Pazar

Tak Takıştır :)

Geçtiğimiz hafta çok yakın bir arkadaşım Eskişehir'e geldi soğuk olmasına rağmen o kadar gezdik ki O'ndan başka hiçbir şeye vakit ayıramadım.İki kız buluşunca ne yaptık ? Gezdik tozduk ve tabi ki takı aldık :))) Bunlar da ldıklarımızdan bir kaçı ... İyi Pazarlar :)))












21 Ocak 2012 Cumartesi

Aşk-ı şehir : Eskişehir

Malum ben Eskişehirliyim :) Soğuk bir günde ne yapılır diye düşündüm ve sizi yazdan kalma bir kaç Eskişehir fotoğrafı ile selamlamak istedim ;) Herkese iyi hafta sonları :)))

Bu arada Porsuk Çayı donmuş.:) Onu da fotoğrafladım yakın zamanda sizlerle paylaşırım ;)
Kent Park

Kent Park
Kültür Park
Sazova Kültür Parkı (Arkada görünen de Masal Şatosu)

Kültür Park

Kültür Park
Kültür Park (Kristof Kolomb'un Gemisi)
Kültür Park


Yeşil başlı gövel ördek :) (Kültür Park)

Kristof Kolomb'un Gemisi'nin iç Kısmından görüntüler

Kristof Kolomb'un Gemisi'nin iç Kısmından görüntüler
Kristof Kolomb'un Gemisi'nin iç Kısmından görüntüler

Kristof Kolomb'un Gemisi'nin iç Kısmından görüntüler

İkieylül Caddesi ve Reşadiye Camii

Porsuk Çayı ve Adalar

Porsuk'ta gezinti :)
Anadolu Üniversitesi Japon Bahçesi

Anadolu Üniversitesi Japon Bahçesi

Anadolu Üniversitesi Japon Bahçesi

Atatürk'ün Eskişehir'e ilk geldiği trenin bir kısmı

19 Ocak 2012 Perşembe

Sağlık Olsun


                                                            


        Bilmiyorum siz de benim gibi seviyor musunuz Can Yücel'i ? Ben oldum olası çok samimi ve gerçekçi bulurum kendisini. Yine tezimle uğraşırken aklıma bu şiiri geldi. Elimde ne varsa bıraktım,kitabını elime aldım ve şiiri okumaya başladım. Okudukça ferahladım ,mutlu oldum. Lütfen bir kere de üşenmeden siz okuyun. İster istemez kafanızda yeni fikirler, yeni düşünceler oluşacak. Yapmak isteyip de yapamadığınız şeyler aklınıza gelecek. Farklı hissedeceksiniz. Yarın bizim için güneş yeniden doğacak.Bu sefer hepimiz için farklı bir gün olacak...

Öyle sabah uyanır uyanmaz yataktan fırlama 
 Yarım saat erkene kurulsun saatin...
Kedi gibi gerin ohh ne güzel yine uyandım diye sevin..
Pencereni aç yağmur da olsa fırtına da olsa nefes al derin derin
Yüzüne su çarpma adamakıllı yıka yüzünü serin serin
Geceden hazır olsun yarın ne giyeceğin.
Ona harcayacağın vakitte bir dilim ekmek kızart



Çek kızarmış ekmek kokusunu içine
Bak güzelim kahvaltının keyfine..

Ayakkabıların boyalı olsun kokun mis
Önce sana güzel gelsin aynadaki silüetin
Çık evinden neşeyle karşına ilk çıkana gülümse aydınlık bir gün dile
Sonra koş git işine dünden önceki günden
Hatta daha da eskiden yarım ne kadar işin varsa hepsini tamamla
Ohhh şöyle bir hafifle...

Bir güzel kahve ısmarla kendine seni mutlu eden sesi duymak için alo de
Hiç işin olmasa da öğle üzeri dışarı çık
Yağmur varsa ıslan güneş varsa ısın hatta üşü hava soğuksa
Yürü yürürken sağa sola bak öylesine değil görerek bak
Çiçek görürsen kokla köpek görürsen okşa çocuk görürsen yanağından makas al...
Sonra şöyle bir düşün kimler sana yol açtı
Sen çok dar da iken kimler seni ferahlattı
Hani kapını kimsenin çalmadığı günlerde kimler kapını tıklattı?

Ne kadar uzun zamandır aramadın onları değil mi?
Hadi hemen uğrayabilirsen uğra arayabilirsen ara
Hatırlarını sor öyle laf olsun diye değil kucaklar gibi sor...

Bu sadece onların değil senin de yüreğini ısıtacak yüzünde güller açtıracak..
Günün güzeldi değil mi? Akşamın da güzel olsun..
Yemeğin ne olursa olsun masanda illaki kumaş örtü olsun..
Saklama tabakları bardakları misafire
Sizden ala misafir mi var bu dünyada...
Ailecek kurulun sofraya öyle acele acele değil vazife yapar gibi hiç değil
Şöyle keyife keyif katar gibi lezzete lezzet katar gibi
Eksik bıraktıklarını tamamlar gibi tadına var akşamının..
.


Gece evinde dostların olsun
Sohbet mezen kahkahan içkin olsun
Arkadaşım hayat bu daha ne olsun?

Ama en önce ve illa ki sağlık olsun !..


Can YÜCEL 

18 Ocak 2012 Çarşamba

Aradığımı Buldum Sonunda...

            Uzun süredir çizme almak istiyorum. Ama öyle kılı kırk yarıyorum ki... Ben sade süssüz gösterişsiz bir şey aradıkça nerde " ben burdayım" diyen model varsa onu görüyorum. Tamam sade olsun ama minik bir detayı olsun. Takıntılıyım işte.Aradım taradım yok. En son Nine West' te bir model beğenmiştim onun da 38 numarası kalmamış. Şanssızlık böyle bir şey olsa gerek. En sonunda bıraktım dedimki benim çizmelerim var almayacağım . Aradan bir kaç gün geçtikten sonra bu sefer de mağaza vitrininde tam da aradığım gibi sade bir model gördüm içeriye girdim veee bingo :) Aldım çıktım :) Bazen çok istemek de yetmiyor oluruna bırakmak gerekiyor. Bakalım siz ne diyeceksiniz?
(Çizmeyi Bambi'den aldım.)




16 Ocak 2012 Pazartesi

Takı Merakı

       Takılara karşı zaafım var . Mesela dışarıya küpesiz çıkamam. Sanki çıplakmışım gibi gelir. Mutlaka ufak tefek de olsa bir şey takarım.En kötü ihtimalle bir tane yüzük takarım. Takıntılıyım sanırım . :) Bugün de yapacak bir şey bulamayınca biraz dolaşmak istedim. Ne bluz ne elbise ne de ayakkabı... Yine gittim takı aldım. Ben çok sevdim ,bakalım siz ne düşünüyorsunuz? 
(Bu arada takıların hepsini Koton'dan aldım.Normalde Koton'dan takı almam ama bunları sevdim galiba :))